Günümüzde restoran, kafe ve otel işletmelerinde bahşiş ödemeleri yalnızca nakit olarak değil, pos cihazı veya mobil uygulamalar üzerinden de yapılabilmektedir. Bu gelişen ödeme yöntemleri, bahşişlerin gelir vergisi, damga vergisi ve katma değer vergisi (KDV) karşısındaki durumunu gündeme getirmektedir.
Bu yazıda, pos cihazı ve cep telefonu uygulamaları aracılığıyla alınan bahşişlerin Türk vergi mevzuatı açısından nasıl değerlendirildiği ayrıntılı şekilde incelenecektir.
1. Kurumlar Vergisi Açısından Bahşişlerin Durumu
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, kurum kazancı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hükümlerine göre tespit edilir. Bu kapsamda:
-Pos cihazı veya mobil uygulama üzerinden, teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak tahsil edilen bahşişler, şirket kayıtlarında diğer gelirler hesabında izlenmelidir.
-Çalışanlara ödenen bahşiş tutarları ise ücret gideri olarak dikkate alınabilir ve kurum kazancından indirilebilir.
2. Gelir Vergisi Açısından Bahşişlerin Vergilendirilmesi
Gelir Vergisi Kanunu’na göre bahşişler, çalışanlar açısından ücret olarak kabul edilir. Bu nedenle:
-Bahşişler, çalışanın aldığı maaş ile birleştirilir.
-Toplam ücret üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılır.
-Bahşişin nakit, pos cihazı veya mobil uygulama ile alınması ücret niteliğini değiştirmez.
Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/1-18. maddesi uyarınca, asgari ücret istisnası ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’ndaki damga vergisi istisnası uygulanabilir.
3. Katma Değer Vergisi (KDV) Açısından Bahşişler
KDV Kanunu’na göre:
-Teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak tahsil edilen bahşişler, bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığı olmadığından KDV’ye tabi değildir.
-Ancak bahşiş, verilen hizmet bedeline eklenirse KDV matrahına dahil edilir.
4. Özet Değerlendirme
–Kurumlar Vergisi: Bahşişler diğer gelirler hesabında izlenir, personele ödenen kısmı ücret gideri olarak indirilir.
–Gelir Vergisi: Bahşişler ücret olarak değerlendirilir, maaşla birleştirilip gelir vergisi kesintisine tabi tutulur.
–KDV: Ayrı tahsil edilen bahşişler KDV’ye tabi değildir; ancak hizmet bedeline eklenirse KDV matrahına girer.
Sonuç
Pos cihazı veya mobil uygulama üzerinden alınan bahşişler, nakit bahşişlerle aynı hukuki statüye sahiptir. İşverenler, bu ödemeleri doğru muhasebeleştirmeli, çalışanların ücret gelirine dahil etmeli ve ilgili vergisel yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Soru – Cevap Bölümü
- Pos cihazı ile alınan bahşiş ücret midir?
Evet, çalışanlara ödenen bahşişler ücret kabul edilir. - Bahşişler gelir vergisine tabi midir?
Evet, maaş ile birleştirilerek gelir vergisi kesintisi yapılır. - Mobil uygulama üzerinden alınan bahşişin vergilendirilmesi farklı mıdır?
Hayır, ödeme yöntemi vergilendirmeyi değiştirmez. - Bahşişler KDV’ye tabi midir?
Ayrı tahsil edilirse KDV’ye tabi değildir, hizmet bedeline eklenirse tabi olur. - Bahşişler kurumlar vergisine nasıl yansır?
Diğer gelirler hesabında izlenir, personele ödenen kısmı gider yazılır. - Asgari ücret istisnası bahşişlerde uygulanır mı?
Evet, 23/1-18. madde uyarınca uygulanabilir. - Damga vergisi istisnası bahşişlerde geçerli midir?
Evet, asgari ücret tutarına isabet eden kısım için geçerlidir. - Bahşişler için fatura kesilir mi?
Ücret olarak bordroya dahil edilir, ayrıca fatura düzenlenmez. - Bahşiş nakit olarak verilirse vergi durumu değişir mi?
Hayır, nakit veya elektronik fark etmez. - Bahşişleri vergilendirmemek mümkün mü?
Hayır, mevzuata göre ücret olarak vergilendirilmek zorundadır.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Ankara Defterdarlığı Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü |
Sayı | : | E-38418978-125[6-2024/]-…. | 03.02.2025 | |
Konu | : | Pos cihazı veya cep telefonu uygulaması üzerinden alınan bahşişlerin vergilendirilmesi | ||
İlgi | : | … |
İlgide kayıtlı özelge talep formlarında; Şirketinizde çalışan personele müşteriler tarafından nakit ve pos cihazları üzerinden bahşiş ödemesinde bulunulduğu ve ….’nin geliştirdiği yazılım kullanılarak garsonların bahşişlerinin pos cihazları ve/veya ayrı bir cep telefonu uygulaması üzerinden teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak tahsil edileceği belirtilerek, pos cihazları ve/veya cep telefonu uygulaması kullanılarak işletmenin diğer kazançlarından bağımsız olarak tahsil edilen bahşişlerin vergilendirilmesi hususunda görüş talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında ise, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmış olup bu kapsamda indirilebilecek giderler, işletme ile ilgili olan ve kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan giderlerdir.
Buna göre, pos cihazı ve/veya cep telefonu uygulaması üzerinden teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak tahsil edilen bahşişlerin, Şirketinizin kayıtlarında diğer gelir hesaplarında takip edilmesi ve çalışanlara ödenen tutarların da ücret gideri olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN;
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
– “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
…”,
– “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1.Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,
…”
hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 94 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, çalıştıkları müesseselersen ücret alan garsonların bu ücretlerinin yanında servis ücreti, garson ücreti veya bahşiş gibi adlarla ücret alınması halinde, her iki ücretin toplamı üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde; “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).” hükmü yer almaktadır.
7349 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kağıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır.)” hükmü eklenmiştir.
319 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, söz konusu istisnanın uygulamasına yönelik ayrıntılı açıklama ve örnek uygulamalara yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketinize ait otellerde çalışan personele müşteriler tarafından bazen bahşiş kutusuna bırakılmak suretiyle veya doğrudan verilmek suretiyle bazen de kredi kartına ödeme yapılmak suretiyle verilen bahşişlerin ücret olarak kabul edilerek, çalışanların restorandan aldıkları ücretlerle birleştirilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri uyarınca gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, nakden, pos cihazı veya cep telefonu üzerinden yapılması söz konusu bahşiş ödemelerinin ücret niteliğini değiştirmeyecek olup bir ay içerisinde alınan bahşiş gelirleri ve ücret niteliğindeki diğer ödemeler de dahil olmak üzere ücret gelirleri toplamına, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde yer alan gelir vergisi istisnasının ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablosunda yer alan damga vergisi istisnasının uygulanması mümkün bulunmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi Kanununun;
– 1/1 maddesinde, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
– 4/1 maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
– 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
– 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil edilmesi gerektiği,
hükme bağlanmıştır.
Buna göre; teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak, pos cihazı ve/veya cep telefonu uygulaması üzerinden ödemesi yapılan bahşişler, herhangi bir teslim ya da hizmet bedeli olarak değerlendirilemeyeceğinden KDV’ye tabi tutulmayacaktır.
Bununla birlikte, alınan bahşiş tutarının yapılan teslim ya da ifa edilen hizmet bedeline eklenmesi halinde, KDV Kanununun 24/c maddesi gereğinde KDV matrahına dahil edilmesi gerektiği tabiidir.
…
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.