Gayrimenkulün sermaye şirketlerinin ortaklığı altında bulunması ve işletmeye kiralanması halinde kira faturalarının kimin tarafından düzenleneceği uygulamada sıklıkla hata yapılan bir konudur. Muğla Vergi Dairesi Başkanlığının 07.07.2017 tarihli özelgesi, hissedarların pay oranına göre ayrı ayrı fatura düzenleme girişimlerinin hukuki niteliğini kesin biçimde ortadan kaldırmaktadır. Aşağıdaki açıklamalar yalnızca özelgede yer alan somut vaka üzerinden okunmalıdır.
1- Vaka Konusu: Ortaklı Yapıya Ait Arsa — Otel İşletmesine Kiralama
Özelge talebinde; bir otel işletmesinin üzerinde bulunduğu arsanın, kiraya veren sıfatıyla bir şirkete ait olduğu, kira ödemelerinin ortaklara hisse oranında banka üzerinden dağıtıldığı, yeni bir ortağın şirkete girmesiyle bu ortağın da kendi payı oranında fatura düzenlemek istediği, ancak kiraya verilen tesis için fatura düzenleme yetkisinin şirkette mi yoksa ortaklarda mı olduğu hususunun tereddüt konusu olduğu belirtilmiştir.
Vergi idaresi bu durumda faturayı hissedarlardan her birinin ayrı ayrı düzenlemesi mümkün değildir diyerek tartışmayı sonlandırmıştır. Kira ilişkisi borçlandırıcı hukukî ilişkiyi doğuran fail kim ise, belge de aynı fail tarafından düzenlenir; hisse payı belge tarafını değiştirmez.
2- Neden “Hissedar Payı Kadar Fatura” Hukuken Mümkün Değildir
Kiranın konusu otelin bulunduğu taşınmaz mülkiyeti bir sermaye şirketine aittir. Bu nedenle kira hizmeti şirket tarafından verilmektedir.
Şirketten yapılan tahsilatlar daha sonra ortaklara hisse oranında dağıtılıyor olsa bile bu dağıtım, şirketin kira ilişkisini ve belge düzeni tekilliğini ortadan kaldırmaz.
- Fatura kiraya veren şirket adına düzenlenir
- Ortakların kendi hissesi oranında ayrı ayrı fatura kesmesi yasaya aykırıdır
- Kira iradı şirket nezdinde ticari kazanç olarak vergilendirilir, ortak payı defter dışı bir faktör değildir
3- Bu Kuralın Vergisel Gerekçesi
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre fatura, mal veya hizmeti sunan mükellef tarafından düzenlenir.
Hisse oranı “gelirin ortaklar arasında paylaşımında” önemlidir;
belgelendirme yükümlülüğünde hiçbir belirleyici etkisi yoktur.
Ayrıca adi komandit şirketler dahi KDV bakımından mükellef sıfatıyla işleme tabi tutulurken, hissedarların bağımsız fatura kesebilmesi hukuki yapıyı parçalayıcı nitelikte olup belge düzeninin temel prensibi ile bağdaşmaz.
4- Sonuç
Lisans sözleşmesi, tahsilat akışı veya ortak sözleşmelerindeki iç dağıtım hükümleri, fatura kesme yetkisini hissedarlara devredemez. Kiraya veren tüzel kişilik tek başına faturayı düzenlemek zorundadır. Hissedarların payları oranında ayrı ayrı fatura düzenlemesi halinde:
- Faturalar hükümsüz sayılabilir
- Gider reddi ve cezalı tarhiyat riski doğar
- Mükellefiyet yönünden yanlış eşleştirme vergi incelemesinde aleyhe delile dönüşür
Bu nedenle, şirket ortaklarının hisseleri değişse dahi fatura tarafı değişmez; değişebilen yalnızca gelir dağılımıdır. Bu alan belge düzeni değil, ortaklık içi mali paylaşım alanıdır ve hukuken ayrı kulvarda değerlendirilir.
10 Soru – 10 Cevap
| Soru | Cevap |
|---|---|
| Kiraya veren şirket ortakları kendi payı için fatura kesebilir mi | Hayır, fatura yalnızca kiraya veren şirket tarafından düzenlenir |
| Hissedar oranına göre fatura düzenlemek mümkün mü | Mümkün değildir, hukuken geçersizdir |
| Kira faturası kime düzenlenir | Kiracının adına, kiraya veren şirket tarafından |
| Hisse devri fatura düzenini değiştirir mi | Hayır, sadece gelir dağılımına etki eder |
| Ortaklara ödeme yapılması belge tarafını değiştirir mi | Hayır, dağıtım iç ilişki niteliğindedir |
| Yanlış fatura düzeni ne risk doğurur | Gider reddi ve cezalı tarhiyat riski doğurur |
| Kira geliri ticari kazanç mı | Şirkette ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir |
| Komandit şirketlerde durum farklı mı | Hayır, belge düzeni yine şirket adına yapılır |
| Tahsilat ayrı hesaplara yapılsa belge kime kesilir | Yine kiraya veren şirkete aittir |
| Özelgeye uygun işlem ne sağlar | İncelemede cezasızlık ve hukuki güvenlik sağlar |
ÖRNEK ÖZELGE
| T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü |
||||
| Sayı | : | 19579043-105[Özelge/2016]-71701 | 07.07.2017 | |
| Konu | : | Kira Faturası Düzenleme | ||
İlgi özelge talep dilekçenizde; …de bulunan … ünvanlı otel işletmenizin arsasının …’ne ait olduğunu, %51 hisse ile ….’nin ortağı olduğunuzu, adı geçen Şirketten kira faturası almakta olduğunuzu ve diğer ortakların banka hesaplarına hisseleri oranında kira bedeli olarak ödediğinizi, hisse devri yapan …’ne %23.90 hisse ile katılan … A.Ş.nin şirketinize hissesi oranında kira faturası kesmek istediği belirtilerek, ….’den kiralanan …Tesisleri için kesilecek kira faturasının ….’den mi, yoksa hisseleri oranında tüzel kişi ortaklardan mı alınacağı konusunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37 nci maddesinin 7 nci fıkrasında, kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları payların şahsi ticari kazanç hükmünde olduğu, aynı Kanunun 75 inci maddesinin 2 nci fıkrasında ise komandit şirketin komanditer ortağının kazancının menkul sermaye iradı olduğu belirlenmiştir.
Aynı Kanunun “Gayrimenkul Sermaye İradının Tarifi” başlıklı 70 inci maddesinin 2 nci fıkrasında; anılan maddede yazılı mallar ve haklar ticarî veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticarî veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanacağı hükme bağlanmıştır.
Bunun yanı sıra, adi komandit şirketler, gelir vergisi stopajı yönünden vergi sorumlusu ve katma değer vergisi açısından vergi mükellefi sıfatıyla vergilendirmeye muhatap alınmakta olup söz konusu şirketler ticaret şirketi niteliğinde bulunduğu için 213 sayılı Kanunun 177 nci maddesi uyarınca birinci sınıf tüccar olarak kendisine yüklenmiş ödevleri yerine getirmektedir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 232 nci maddesinde de, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları iş için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, …. tarafından yapılan tesis kiralama hizmetine ait faturanın adı geçen şirket tarafından düzenlenmesi icap etmekte olup, şirketin hissedarları tarafından hisse oranları dikkate alınmak suretiyle söz konusu işlem için ayrı ayrı fatura düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.





