Günümüzde birçok işveren, çalışanlarına özel sağlık sigortası gibi ek menfaatler sağlamaktadır. Bu uygulamalar, çalışanların motivasyonunu artırdığı gibi şirketlerin sosyal haklar konusunda daha cazip hale gelmesini de sağlamaktadır. Ancak çalışanlar adına ödenen bu tür poliçe primlerinin, gelir vergisi açısından nasıl değerlendirileceği ve ücret matrahına etkisi birçok kişi tarafından merak edilmektedir.
İşverenin Ödediği Sağlık Sigortası Primi Ücretten Sayılır mı?
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde, ücretin tanımı yapılmıştır. Buna göre, bir çalışana sağlanan para veya para ile temsil edilebilecek her türlü menfaat ücret kapsamına girer. İşveren tarafından ödenen özel sağlık sigortası primi de çalışana sağlanan bir menfaat olduğu için, ücrete dahil edilmesi gerekir.
Başka bir ifadeyle, işverenin çalışana doğrudan maaş dışında sunduğu bu tür faydalar, brüt ücret hesabına dahil edilerek vergi matrahının parçası haline gelir.
Primler Nasıl Brütleştirilir?
İşverenin ödediği özel sağlık poliçesi primi, çalışana yapılan net bir ödeme olarak kabul edilir. Bu nedenle, bu ödemenin brüt tutarı hesaplanarak gayrisafi ücretin içine eklenir. Ardından bu toplam brüt tutar üzerinden, ilgili indirim oranları dikkate alınarak matrah düşürülür.
Vergi İndirimi Mümkün mü?
Evet, belirli şartlar dahilinde mümkündür. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesine göre, sigorta şirketinin Türkiye’de kurulmuş ve merkezi Türkiye’de bulunması şartıyla;
- Çalışanın kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ait özel sağlık sigortası primlerinin,
- Aylık brüt ücretin %15’ini ve yıllık olarak da asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması koşuluyla
safi ücretin hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınması mümkündür.
İşveren Açısından Vergisel Durum
İşveren tarafından ödenen özel sağlık sigortası primleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesine göre ticari kazancın tespitinde gider olarak değerlendirilebilir. Bu giderler herhangi bir oran veya tutar sınırlamasına tabi olmaksızın, genel gider kapsamında düşülebilir.
Uygulamada Nelere Dikkat Edilmeli?
- Prim ödemesi, sigortalı bir çalışan için yapılmalı.
- Poliçe, Türkiye’de faaliyet gösteren bir sigorta şirketi aracılığıyla düzenlenmiş olmalı.
- İndirim oranları ve yıllık asgari ücret tutarı aşılmamalı.
- Bordroda, poliçe bedeli brütleştirilerek ücretin içine eklenmeli ve sonrasında matrahtan indirilmelidir.
Sonuç
İşveren tarafından çalışanlar adına ödenen özel sağlık sigortası primleri, hem çalışanın geliri olarak değerlendirilmekte hem de belirli oran ve sınırlar içinde vergi indirimi kapsamında değerlendirilebilmektedir. Ancak bu işlemler muhasebe kayıtlarına doğru şekilde yansıtılmalı ve brütleştirme esasına dikkat edilmelidir.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 62030549-120[63-2018/708]-E.91497 | 24.01.2020 | |
Konu | : | İşveren tarafından ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin vergi matrahına brüt olarak iblağ edilip edilmeyeceği ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı. | ||
İlgi | : | 01/06/2018 tarih ve 1995465 sayılı özelge talep formu. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, noter olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuz ve iş yerinizde istihdam ettiğiniz personel için tarafınızdan özel sağlık poliçesi primi ödemeleri yapıldığı belirtilerek, söz konusu ödemelerin ücret matrahından indirimi öncesinde poliçe net ödemelerinin brüte iblağ edilerek mi gayrisafi ücrete eklenmesi gerektiği hususunda tereddüt edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, “Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)” hükmüne yer verilmiştir.
23/02/2007 tarih ve GVK-59/2007-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin “3. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde, işverenlerce ödenen diğer şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabileceği, öte yandan, söz konusu primlerin, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere hizmet erbabının safi ücret tutarının belirlenmesi sırasında indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 23/10/2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde de konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre; indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret ise, işveren tarafından çalışana hizmet karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.
Öte yandan, işveren tarafından ödenen şahıs sigorta primleri +ücretliye sağlanan bir menfaat olarak nitelendirilmekte olup, işveren tarafından hizmet erbabına ödenen söz konusu şahıs sigorta primi kadar net ücret ödemesi yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle öncelikle ödenen şahıs sigorta priminin brüt tutarının bulunarak gayrisafi ücrete eklenmesi ve bu ekleme sonrası ödenen şahıs sigorta priminin yukarıda belirtildiği şekilde, gayrisafi ücretten indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; çalışanlarınız adına ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin, çalışanlarınıza sağlanan net menfaat (ücret) olarak değerlendirilmesi ve brütleştirilerek aylık ücret bordrolarına dahil edilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan, sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, söz konusu primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, indirim konusu yapılacak primlerin toplamının, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağı tabiidir.
…
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.