1. Giriş: Vergi Uygulamalarında Faaliyet Türünün Önemi

Türkiye’de faaliyet gösteren bireyler veya kurumlar, yaptıkları işin niteliğine göre farklı vergi yükümlülüklerine tabidir. Özellikle eğitim hizmeti sunan işletmelerin veya kişilerin, faaliyetlerinin serbest meslek mi yoksa ticari faaliyet mi olduğunun belirlenmesi, belge düzeni ve defter tutma şekli açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu yazıda, ilk yardım eğitim merkezlerinin faaliyetlerinin vergi hukuku bakımından nasıl değerlendirilmesi gerektiği, Bolu Defterdarlığı Gelir Müdürlüğü’nün 02.01.2019 tarihli özelgesi ışığında açıklanmaktadır.


2. Serbest Meslek Faaliyeti Nedir?

2.1. Serbest Meslek Faaliyetinin Tanımı

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesi, serbest meslek faaliyetini şu şekilde tanımlar:

Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin, işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Bu tanıma göre, emek ve bilgiye dayalı, bağımsız şekilde yürütülen işler serbest meslek faaliyeti olarak kabul edilir. Örneğin; doktor, avukat, mali müşavir, eğitmen ve danışmanlar bu kapsamda değerlendirilir.

2.2. Ticari Faaliyet ile Farkı

Ticari faaliyet, sermaye ve emek organizasyonuna dayalı, kazanç sağlama potansiyeli bulunan bir yapı oluşturmayı ifade eder.
Serbest meslek faaliyetinde ise ön planda olan unsur kişisel emek, bilgi ve uzmanlıktır.
Bu nedenle, bir faaliyet serbest meslek sayılabilmek için:

  • Bilgiye veya mesleki uzmanlığa dayanmalı,
  • İşverene bağlı olmadan yürütülmeli,
  • Kişisel sorumluluk altında yapılmalıdır.

3. İlk Yardım Eğitimi Faaliyetinin Vergisel Niteliği

3.1. Serbest Meslek Olarak Değerlendirilmesi

Eğer ilk yardım eğitim hizmeti, kişisel bilgi ve uzmanlığa dayanarak, bağımsız bir şekilde yürütülüyorsa; elde edilen gelir serbest meslek kazancı sayılır.
Bu durumda eğitmen:

  • Serbest meslek kazanç defteri tutar,
  • Her tahsilat için serbest meslek makbuzu düzenler,
  • Gelir vergisini serbest meslek kazancı hükümlerine göre beyan eder.

3.2. Ticari Faaliyet Olarak Değerlendirilmesi

Ancak faaliyet bir organizasyon yapısı içinde, yani personel, ofis, araç-gereç, tanıtım ve sürekli hizmet sunumu gibi unsurlarla yürütülüyorsa; bu durumda kazanç ticari kazanç sayılır.
Bu durumda:

  • İşletme, ticari defter (işletme hesabı veya bilanço esasına göre) tutar,
  • Fatura veya fatura yerine geçen belge düzenler,
  • Vergilendirme ticari kazanç hükümlerine göre yapılır.

4. Defter Tutma ve Belge Düzeni

4.1. Serbest Meslek Erbabı İçin

Vergi Usul Kanunu’nun 210 ve 236. maddelerine göre, serbest meslek erbabı:

  • Serbest meslek kazanç defteri tutar,
  • Her tahsilat için serbest meslek makbuzu düzenler,
  • Hizmet karşılığında makbuz vermek zorundadır.

4.2. Ticari Faaliyet Yürütüyorsanız

Ticari faaliyet kapsamında olan işletmeler ise:

  • İş hacmine göre işletme hesabı veya bilanço esasına göre defter tutar,
  • Fatura düzenlemek zorundadır,
  • Vergilendirme ticari kazanç hükümlerine göre yapılır.

5. İlk Yardım Eğitim Merkezleri İçin Pratik Değerlendirme

Durum Vergisel Statü Belge Türü
Eğitmen bağımsız olarak çalışıyorsa Serbest meslek Serbest meslek makbuzu
Eğitim hizmeti bir kurum çatısı altında veriliyorsa Ticari faaliyet Fatura
Kurumun birden fazla çalışanı, organizasyonu varsa Ticari kazanç Fatura
Eğitmen bireysel bilgi ve uzmanlığıyla hizmet veriyorsa Serbest meslek kazancı Serbest meslek makbuzu

6. Sonuç: Faaliyetin Niteliği Vergi Türünü Belirler

Özetle, ilk yardım eğitim merkezleri faaliyetlerini iki farklı şekilde yürütebilir:

  • Bireysel, uzmanlığa dayalı ve bağımsız şekilde yapılırsa serbest meslek faaliyeti,
  • Organizasyonel bir yapı içinde yürütülürse ticari faaliyet olarak değerlendirilir.

Faaliyetin niteliğine göre, defter türü, belge düzeni ve vergilendirme esasları değişmektedir.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru Cevap
1. İlk yardım eğitimi serbest meslek faaliyeti midir? Kişisel bilgiye dayalı ve bağımsız yapılıyorsa evet, serbest meslek faaliyetidir.
2. Eğitim merkezi olarak faaliyet gösterirsem ne olur? Organizasyon yapısında olduğundan ticari faaliyet sayılır.
3. Serbest meslek makbuzu ne zaman düzenlenir? Her tahsilat sırasında e-SMM olarak düzenlenir.
4. Fatura mı yoksa makbuz mu düzenlemeliyim? Serbest meslek erbabı makbuz, ticari işletme fatura düzenler.
5. Hangi defteri tutmam gerekir? Serbest meslek erbabı serbest meslek kazanç defteri, ticari işletme bilanço veya işletme defteri tutar.
6. Ticaret odasına kayıt olmak zorunda mıyım? Faaliyet ticari nitelikteyse duruma göre evet, bilanço usulüne tabi olanlar için ticaret odası kaydı gerekir.
7. Serbest meslek erbabı kimdir? Bağımsız çalışan, mesleki bilgiye dayalı hizmet sunan kişidir.
8. İlk yardım eğitimi vergilendirmesi nasıl yapılır? Faaliyetin niteliğine göre serbest meslek kazancı veya ticari kazanç olarak vergilendirilir.
9. Vergi Usul Kanunu hangi belgeleri zorunlu kılar? Serbest meslek makbuzu ve fatura, hizmet türüne göre zorunludur.
10. Bilanço esasına göre defter tutmak serbest meslek defteri yerine geçer mi? Hayır, serbest meslek kazanç defteri ayrıca tutulmalıdır.

ÖRNEK ÖZELGE


T.C.

BOLU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : 68509125-105.01-[VUK/2016/02]–5 02.01.2019
Konu : Serbest Meslek Faaliyeti

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzla, İlk Yardım Eğitim Merkezi olarak mükellefiyet tesis ettirdiğinizi, işinizin konusunun müşterilerinize ilk yardım eğitimi vermek, dolayısıyla bilginizi satmak olduğundan serbest meslek faaliyetine girdiğinizi, belediyeden ruhsat alabilmeniz için oda kaydınızı yaptırmak üzere esnaf ve sanatkarlar odasına gittiğinizde, odaya kaydınızı yapmayıp sizi ticaret odasına yönlendirdiklerini, ticaret odasına başvurduğunuzda da, bilanço esasına göre defter tutmanız halinde kayıt yapabileceklerini bildirdiklerinden, bilanço esasına göre defter tasdik ettirdiğinizi, bilanço esasına göre defter tuttuğunuzda bu defterin serbest meslek defteri yerine geçip geçmeyeceği ile müşterilerinize serbest meslek makbuzu mu, yoksa fatura mı düzenlemeniz gerektiği hususunda Defterdarlığımızın görüşünün bildirilmesi istenilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 37 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar ticari kazançtır.“,

– 65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

hükümleri yer almaktadır.

Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Ticari faaliyette, sermaye ve emekten oluşan sürekli bir organizasyon mevcut olup, bu organizasyon içindeki sermaye ve emeğin payı, yapılan faaliyetin türüne, niteliğine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Serbest meslek faaliyetinde ise ticari kazançtan farklı olarak sermaye değil şahsi mesai, ilmi veya mesleki bilgi ya da ihtisas ön plana çıkmaktadır.

Dolayısıyla, bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olduğundan söz edilebilmesi için yalnızca emeğe dayanan bir organizasyonun varlığı yeterli bulunmamakta, emeğe dayalı olmasının yanı sıra geliri doğuran bu emeğin, ilmi ya da mesleki bilgi veya ihtisasa da dayalı olması gerekmektedir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde ticaret erbaplarına ve serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti öngörülmüş, anılan Kanunun 227 nci maddesinde ise bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirlenmiştir.

Mezkur Kanunun 210 uncu maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış ve 236 ncı maddesinde ise, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bunun yanı sıra, 213 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinde tüccarların defter tutmak bakımından iki sınıfa ayrıldığı; I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacağı; 177 nci maddesinde kimlerin birinci sınıf tüccar, 178 inci maddesinde de kimlerin ikinci sınıf tüccar sayılacağı belirlenmiş ve aynı maddede yeniden işe başlayan tüccarların yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccar gibi hareket edebilecekleri; 229 uncu maddesinde ise tüccar tarafından satılan emtia veya yapılan iş karşılığında, müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere ticari bir vesika olarak fatura düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre,

– İlk yardım eğitim hizmeti faaliyetinin bir işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yapılması halinde, elde edeceğiniz gelir serbest meslek kazancı sayılarak serbest meslek kazancının tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilecektir.

Bu durumda, faaliyetiniz dolayısıyla serbest meslek kazanç defteri tutmanız ve mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatınız için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz icap etmektedir.

– İlk yardım eğitim hizmeti faaliyetinin bir ticari organizasyon içinde yapılması halinde ise, elde edilen gelir ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilecektir.

Bu durumda, yıllık iş hacmine göre sınıflandırılıncaya kadar işletme hesabı esasına veya ihtiyari olarak bilanço esasına göre, yıllık iş hacmi neticesinde ise tabi olacağınız sınıfa ilişkin defterleri tutmanız gerekmektedir. Ayrıca söz konusu faaliyetiniz kapsamındaki işlemleriniz için, genel hükümler çerçevesinde, fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlemeniz zorunlu bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.