İkinci el otomobil alım-satımı yapan işletmeler için araçların test sürüşü, müşterilere gösterimi veya şehir dışından getirilmesi gibi nedenlerle yapılan yakıt harcamalarının nasıl vergilendirileceği konusu sıkça merak edilmektedir. Bu yazımızda, bu tür yakıt giderlerinin Gelir Vergisi ve Vergi Usul Kanunu açısından nasıl değerlendirileceğine dair Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan resmi görüşe dayalı bilgiler sunulmaktadır.


Gelir Vergisi Kanunu Açısından Yakıt Giderlerinin İndirimi

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesine göre, ticari faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç sayılır. Ticari kazancın belirlenmesinde indirilebilecek giderler ise aynı Kanunun 40. maddesinde sayılmıştır.

Özellikle binek otomobillerin giderleriyle ilgili sınırlamalar, 40. maddenin 5. bendinde yer almaktadır. Buna göre, kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri, safi kazancın tespitinde indirilebilir. Ancak binek otomobiller için bu indirim oranı, faaliyet konusu araç kiralama değilse, azami %70 ile sınırlıdır.

Bu düzenlemeye göre, ikinci el araç ticareti yapan bir işletmenin, satışa sunulan ve işletmeye kayıtlı binek otomobillerin test sürüşü veya müşterilere gösterimi sırasında katlandığı yakıt giderlerinin yalnızca %70’i vergi matrahından indirilebilir. Bu uygulama, araç kiralama veya işletilmesi faaliyetinde bulunmayan tüm mükellefler için geçerlidir.

Vergi Usul Kanunu Açısından Maliyet Bedeli ve Yakıt Giderleri

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 262. maddesine göre, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeline dahil edilebilecek giderler arasında taşıma ve benzeri doğrudan edinimle ilişkili harcamalar yer almaktadır.

İkinci el araç ticaretinde satılmak üzere alınan araçlar “emtia” olarak değerlendirilir. Bu nedenle, şehir dışından getirilen araçlar için yapılan yakıt harcamaları da maliyet bedelinin bir parçası olarak kabul edilmelidir.

Dolayısıyla, bu yakıt giderleri doğrudan aracın edinimiyle ilgili olduğundan, araç satış fiyatı belirlenirken maliyet hesabına dahil edilebilir.

Sonuç

İkinci el araç alım-satım faaliyetinde bulunan işletmeler, test sürüşü, müşteriye gösterim veya araçların şehir dışından getirilmesi gibi nedenlerle oluşan yakıt giderlerini;

  • Eğer gider işletmeye ait bir binek otomobile ilişkinse, Gelir Vergisi açısından en fazla %70 oranında indirim konusu yapabilir.
  • Eğer gider doğrudan araç edinimiyle ilgiliyse, Vergi Usul Kanunu uyarınca maliyet bedeline dahil edebilir.

Bu tür giderlerin doğru şekilde sınıflandırılması, hem vergi avantajı sağlamak hem de olası vergi incelemelerinde sorun yaşamamak adına büyük önem taşımaktadır.

Mali Müşavirinize danışmak hatalı işlemleri önleyecektir.


ÖRNEK ÖZELGE


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-120[40-2020/252]-216893 16.02.2023
Konu : İkinci el araç alımı ve satımı faaliyeti dolayısıyla yapılan yakıt harcamalarının vergilendirilmesi.
İlgi : …/…/… tarih … sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; ikinci el otomotiv alım-satımı faaliyetinde bulunduğunuz, satın aldığınız araçlar için test sürüşünde, araçları müşteriye göstermek ve şehir dışından getirmek için kullandığınız yakıt giderlerinin Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde hüküm altına alınan gider kısıtlamasına tabi olup olmayacağı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

1-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, Kanunun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde de safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

Anılan Kanunun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinde,

“Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:

5.Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri (7194 sayılı kanunun 13 üncü maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere 07.12.2019) (Şu kadar ki faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i indirilebilir.)

…”

hükmü yer almaktadır.

Konuyla ilgili olarak 27/5/2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderler” başlıklı 14 üncü maddesinde;

” (1) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

(2) İşletmeye veya envantere dâhil olup ticari veya mesleki faaliyette kullanılan binek otomobillerin giderleri sınırlandırılmakta olup, bu sınırlama esas itibarıyla faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere binek otomobillerin giderlerini kapsamaktadır.

(3) Birinci fıkra kapsamındaki giderler genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderleridir.

(4) Yapılan giderlerin işletmeye veya envantere kayıtlı ya da kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.”

açıklamaları yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi faaliyetiyle iştigal etmediğiniz anlaşıldığından, satışa konu edilmek üzere “153-Ticari Mallar” hesabında izlemek suretiyle işletmenize kayıtlı olan ve işte kullanılan binek otomobillerin test sürüşü ve müşteriye gösterilmesi esnasında katlanılan yakıt giderlerinin en fazla %70’inin ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

2-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 262 nci maddesinde, “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.

Aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dâhil edilir:

a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,

b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,

c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),

ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,

d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.

Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilir.

İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.

Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”,

– 274 üncü maddesinde, “Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. …”

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, somut durumda ikinci el araç ticareti faaliyeti kapsamında satılmak amacıyla iktisap edilen araçların, mükellef tarafından emtia olarak maliyet bedeli ile kayıtlara alınması gerekmekte olup, bu kapsamda şehir dışından alınan araçların işyerine getirilmesi için katlanılan yakıt giderlerinin söz konusu araçların maliyetinin hesabında dikkate alınması icap etmektedir.


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Önceki Yazılar