Türkiye’de gayrimenkul sahipleri tarafından elde edilen kira gelirleri, belirli kurallar çerçevesinde Gelir Vergisi’ne tabidir. Ancak bazı durumlarda kiracılar kira ödemelerini zamanında yapmaz ve bu alacakların tahsili için icra takibine başvurulması gerekebilir. Peki, icra dairesi aracılığıyla tahsil edilen kira gelirleri ne zaman ve nasıl beyan edilmelidir?
Bu yazımızda, icra kanalıyla elde edilen kira gelirlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesine nasıl dahil edilmesi gerektiği, vergi tevkifatı yapılmayan ödemelerin etkileri ve beyan esasları detaylı şekilde ele alınmıştır.
İcra Dairesi Yoluyla Tahsilat: Tahsil Esasına Dayalı Beyan
Gelir Vergisi Kanunu’na göre kira gelirleri, “gayrimenkul sermaye iradı” kapsamında değerlendirilir. Bu gelirlerin vergilendirilmesinde tahsil esası geçerlidir. Yani, kira geliri hangi yılda tahsil edilmişse, o yılın geliri olarak kabul edilir.
Kiracının kira borcunu ödememesi durumunda başlatılan icra takibi sonucunda, kira bedeli icra dairesine yatırıldığında, bu tutar artık mülk sahibi tarafından elde edilmiş sayılır. Mülk sahibi, bu bedeli fiilen eline geçirmemiş olsa bile, gelir beyanı açısından tahsil gerçekleşmiş kabul edilir.
Beyannameye Hangi Tutar Yazılır?
İcra takibiyle tahsil edilen kira gelirlerinin tamamı, gayrisafi kira bedeli olarak gelir vergisi beyannamesine dahil edilir. Bu tutardan, stopaj yani vergi kesintisi yapılmış olsa dahi (ki bu olayda yapılmamış), brüt tutarın beyan edilmesi gerekir. Çünkü vergiye esas olan, tahsil edilen toplam kira geliridir.
Tevkifat (Stopaj) Yapılmadıysa Ne Olur?
Normal şartlarda, kiracı tüzel kişi ise veya Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde belirtilen sorumlular arasında yer alıyorsa, kira ödemesi yaparken %20 oranında gelir vergisi stopajı yapmakla yükümlüdür. Ancak uygulamada bazı kiracılar bu kesintiyi yapmazlar.
Eğer kira ödemesi sırasında tevkifat yapılmamışsa, mülk sahibi bu kesintiyi yıllık gelir vergisinden mahsup edemez. Bu durum, beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan verginin tamamının mülk sahibi tarafından ödenmesi anlamına gelir. Bu nedenle, tevkifat yapılmayan kira ödemeleri, mülk sahibi açısından daha yüksek vergi yükü doğurabilir. Aşağıdaki özelgede verilen görüş bu şekildedir.
Beyanname Ne Zaman Verilir?
Kira gelirlerine ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi, takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar verilir. Örneğin, 2023 yılı içinde icra yoluyla tahsil edilen kira gelirleri, 2024 Mart ayında verilecek beyannamede bildirilmelidir.
Sonuç
İcra yoluyla tahsil edilen kira gelirlerinde de beyan ve vergilendirme yükümlülüğü devam etmektedir. Bu tür ödemeler, tahsil esasına göre değerlendirildiğinden, mülk sahibinin bilgisi dahilinde icra dairesine yatırılan kira bedelleri, gelir olarak kabul edilir ve yıllık beyannameye dahil edilmelidir. Ayrıca, tevkifat yapılmamışsa, bu durum gelir vergisinden düşülebilecek bir tutar oluşturmaz.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Defterdarlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü |
Sayı | : | E-62030549-120[70-2021/408]-216894 | 16.02.2023 | |
Konu | : | İcra Müdürlüğünce Haczedilen Kira Gelirinin Beyanı | ||
İlgi | : | 15/03/2021 tarihli 1315887 sayılı özelge talep formu. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; işyeri kira geliri elde etmekte olduğunuz, kiracınızın, kira ödemelerini zamanında ifa etmemesi nedeniyle kiracınız nezdinde icra takibi başlatarak kira bedellerinizi İcra Dairesi aracılığıyla tahsil ettiğiniz ve söz konusu kira bedelleri üzerinden, kiracınız tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmadığı belirtilerek, vereceğiniz yıllık gelir vergisi beyannamesinde, gelirinizin gayrisafi tutarının hangi bedel üzerinden dikkate alınması gerektiği hususunda özelge talep ettiğiniz anlaşılmış olup, konuya ilişkin olarak Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde; maddede bentler halinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun “Gayrisafi hasılat” başlıklı 72 nci maddesinde; “Gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılat, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır.
…
Gayrimenkul iradı sahipleri için,
1- Ittıla hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;
… hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerin, maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, söz konusu fıkranın (5) numaralı bendinin (a) alt bendinde de 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun;
– “Gelirin Toplanması ve Beyan” başlıklı 85 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.”,
– “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86 ncı maddesinde, “Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dâhil edilmez.
1.Tam mükellefiyette;
c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 takvim yılı gelirleri için: 49.000 TL, 2021 takvim yılı gelirleri için 53.000 TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (2020 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 2.600 TL, 2021 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 2.800 TL) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.
…” ,
– “Vergi Tevkifatının Mahsubu” başlıklı 121 inci maddesinde, “Yıllık beyannamede gösterilen gelire dâhil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisinden mahsup edilir. Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, gayrimenkul sermaye iradının vergilendirilmesinde, gelirin elde edilmesi tahsil esasına bağlanmış olup, gayrimenkul sermaye iradı sahipleri için bilgileri olmaları şartıyla adlarına, kamu müessesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması, gayrisafi hasılatın tespiti yönünden tahsil hükmündedir.
Buna göre, kiracınız nezdinde başlattığınız icra takibine bağlı olarak, icra dairesi kanalıyla tahsil ettiğinizi belirttiğiniz kira bedellerinin, icra dairesine yatırıldığı dönemde tarafınızca elde edildiğinin kabul edilmesi ve bu tutarların yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, kiracınızın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkifat yükümlülüğü bulunması halinde, sorumlu sıfatıyla yapmamış bulunduğu tevkifatlar nedeniyle, kiracınız nezdinde gerekli işlemlerin yapılacağı tabii olup, kira ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapılmadığından, yıllık gelir vergisi beyannnamenizde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecek bir vergi de söz konusu olmayacaktır.
…
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.