Diş tedavisi gibi sürece yayılan sağlık hizmetlerinde, tedavi tamamlanmadan önce alınan tahsilatların hangi koşullarda aracı finansal kurumlar üzerinden yapılması gerektiği ve bu tahsilatların muhasebe kayıtlarına nihai tutar beklenmeden alınıp alınmayacağı uygulamada en çok hata yapılan konulardandır.

Adana Vergi Dairesi’nin 22.06.2017 tarihli özelgesi, bu iki soruya doğrudan yanıt vermiştir. Aşağıdaki değerlendirme sadece özelgede yer alan olay üzerinden yapılmıştır.


1) TEVSİK ZORUNLULUĞU — 30.000 TL SINIRI AVANSTA DA GEÇERLİDİR

Vergi Usul Kanununa göre bazı tahsilat ve ödemelerin banka, finans kuruluşu veya PTT üzerinden yapılması ve belge ile tevsik edilmesi zorunludur. Sınır 30.000 TL’dir. Özelgede açıkça belirtilmiştir:

  • Tedavi hizmetinin toplam bedeli baştan belli ise ve 30.000 TL’yi aşacağı biliniyorsa,
    hizmet başlamadan önce alınan her avans dahi finansal kurum aracılığı ile yapılmalıdır.
  • Tedavinin başında rakam öngörülemez, ancak süreçte ilave işlemlerle bedelin 30.000 TL’yi aşacağı anlaşılır hale gelirse,
    o tarihten sonraki tüm tahsilatlar (tek tek 30.000 TL altında olsa dahi) banka/finans kuruluşu üzerinden yapılmak zorundadır.

Bu ikinci kurala dikkat: Parçalı tahsilatın her birinin tek başına 30.000 TL altında olması tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Eşik, işlemin toplam bedeline göre değerlendirilir.

Uyulmaması halinde hem hizmet veren hem ödeyen taraf için ayrı ayrı ceza riski doğar.

2) AVANSIN KAYDI — “Nihai Bedel Belli Değil” Gerekçe Olamaz

VUK 219’a göre avans dahil tüm muameleler, iş hacmine uygun makul süre içinde, en geç 10 gün gecikme sınırı ile kayıtlara alınmalıdır.
Özelgede açıkça vurgulanmıştır:

  • “Tedavi bitince fatura kesilecek, o zamana kadar kayda almıyorum” yaklaşımı yanlıştır.
  • Avans tahsilatı yapıldığı anda, nihai bedel kesinleşmemiş olsa dahi avans kayda alınmak zorundadır.
  • Kayıt gecikmesi, cevaz verilmeyen gecikme sayılır ve VUK cezaları doğabilir.

Bu alan, uygulamada sık yapılan bir hatadır: “Faturası kesilmeden kayda alınmaz” yanlış bir inanıştır. Özelge, bu kapıyı kapatmaktadır.3

3) Vergisel Sonuç

Avans tahsilatlarında iki kritik yükümlülük aynı anda yürür:

  1. 30.000 TL sınırı aşıldığı anda tevsik zorunluluğu tetiklenir
    — sonraki her tahsilat finansal kurumdan geçmelidir.
  2. Tahsilat fatura tarihini beklemeden kayda alınır
    — nihai tutar belirsiz istisna değildir.

Bu iki normun ihlali sıkça yapılabilen hatalardır ve yoklama/gecikme incelemesinde savunması zayıf, cezası kesinlik derecesinde güçlü sonuçlar üretir. Tedavi gibi süre yaygın hizmetlerde süreç tasarımı, tahsilat aşamasından önce vergi normuna uygun kurulmadıkça, hata tek işlemden değil, seri ihlallerden doğar ve risk katlanarak büyür.


10 Soru – 10 Cevap

Soru Cevap
30.000 TL altındaki avans tahsilatında banka zorunlu mu Toplam bedel 30.000 TL’yi aşacaksa evet zorunludur
Tedavi bitmeden alınan avans kayda alınmalı mı Evet, VUK 219 gereği beklemeden kaydedilir
Kısım kısım tahsilatta sınır nasıl hesaplanır Toplam işlem tutarı esas alınır
Nakit tahsilat yapılırsa ceza var mı Tevsik zorunluluğu ihlalinde ceza doğar
Tevsik zorunluluğu avans için de geçerli mi Evet, Tebliğ açık hüküm içerir
Sağlık hizmetinde fatura kesilmeden kayıt yapılır mı Evet, avans kayıt dışı bırakılamaz
30.000 TL tahmini mi kesin mi aranır Aşacağı öngörülüyorsa tevsik başlar
Nihai bedel belli değilse avans bekletilebilir mi Hayır, gecikme VUK cezası doğurur
Avansın banka yolu zorunluluğu hangi Tebliğe dayanır 459 No.lu VUK Tebliği ve devamı
Uygun işlem ne sağlar İncelemede ceza riski kalkar, kayıt güvenliği sağlanır

 

ÖRNEK ÖZELGE


T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 31977385-105[MÜK.257-2017/5]-68 22.06.2017
Konu : Tevsik zorunluluğu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesi sonucunda; …, diş sağlığı ve hastalıkları teşhis ve tedavisi üzerine faaliyet gösterdiğiniz, tedavi sürecinin anlık olmadığı ve zaman aldığı, tedavi sürecinde zaman zaman hastalardan avans mukabilinde 7.000 TL’nin altında nakit tahsilatlar yapıldığı, tedavinin sonunda ise hastaya düzenlenecek belgenin 7.000 TL’nin üzerine çıkabildiği ve tedaviye başlarken çıkacak rakamı net olarak belirlemenin mümkün olmadığı, tedavi bitiminde kesilecek faturanın 7.000 TL’nin üzerinde olması durumunda, belge düzenleme tarihinden önce yapılacak nakit tahsilatların avans olarak kayıtlara alınıp alınmayacağı konusunda tereddüt olduğu belirtilerek Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat Edici Kâğıtlar” başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Söz konusu Tebliğin;

– “4.1. Kapsam ve Tutar” başlıklı bölümünde, “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.

Bu kapsamda örneğin;

– Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,

– Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,

– İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.”,

– “4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler” başlıklı bölümünde ise, “Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.

Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 12.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 1.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 1.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A. Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, bedelinin 7.000 TL’yi aşacağı tedavi sürecinin başında tespit edilebilen tedavi hizmetine ilişkin avans mahiyetindeki tahsilatlarınızın aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.

Ancak, tedavi sürecinin başında bedelinin bahse konu tutarı aşacağı öngörülememekle birlikte, tedavi sürecinin devamında, verilen ilave hizmetlere bağlı olarak tedavi hizmet bedelinin bahse konu tutarı aştığı durumlarda, bedelin söz konusu tutarı aşacağının anlaşıldığı tarihten sonraki tahsilatlarınızın, her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması icap etmektedir.

Öte yandan, tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması veya muvazaa olarak değerlendirilebilecek mahiyette işlem tesis edildiğinin anlaşılması halinde ilgililere 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan cezaların tatbik edileceği tabiidir.

2) Mezkûr Kanunun 219 uncu maddesi, “Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki;

a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez…” hükümlerine amirdir.

Dolayısıyla, belge düzenleme tarihinden önce avans olarak gerçekleştirilen tahsilatların mezkûr maddede öngörülen süreler dâhilinde kayıtlara alınması, bu bakımdan söz konusu işlemlerin kayıtlara alınmasında nihai iş bedelinin kesinleşmesinin beklenmemesi gerektiği, aksi halde 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan cezaların tatbik edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.