İşyeri devri ve kıdem tazminatı uygulamaları, hem muhasebe hem de bordro süreçlerinde sık karşılaşılan, aynı zamanda tereddüt yaratan konulardan biridir. Özellikle devralınan personelin geçmiş çalışma sürelerine ilişkin kıdem tazminatlarının vergi istisnası kapsamına girip girmediği sorusu, birçok işletmenin gündeminde yer almaktadır.

Bu yazımızda, devralınan bir şirketin çalışanlarına, önceki işveren nezdindeki hizmet süreleri de dahil edilerek yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilip edilmeyeceğini açıklıyoruz.


Kıdem Tazminatında Vergisel İstisna Neye Dayanır?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesi, kıdem tazminatını belli şartlar altında gelir vergisinden istisna tutar. Buna göre:

  • 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında ödenen kıdem tazminatlarının tamamı,
  • Bu tazminatların en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesi tutarını aşmayan kısmı

gelir vergisinden muaftır.

Devir Durumunda Hizmet Süresi Nasıl Değerlendirilir?

İş Kanunu’na göre bir işyerinin devri durumunda, çalışanın kıdem süresi belirlenirken sadece yeni işverendeki süre değil, devreden işverendeki çalışma süresi de dikkate alınır. Yani işyeri devrinde kıdem, kesintisiz olarak kabul edilir ve kıdem tazminatının hesabı toplam süre üzerinden yapılır.

Bu kapsamda;

  • Devralınan personelin daha önceki işveren nezdindeki çalışmaları,
  • Yasal olarak yeni işverenin kıdem sorumluluğuna dahil olur.

İstisna Uygulaması Devirde Nasıl Ele Alınır?

Gelir İdaresi’nin değerlendirmesine göre:

  • Devralınan çalışanlara, hem eski işveren dönemine hem de yeni işveren dönemine ait kıdem süreleri dikkate alınarak ödenen tazminat,
  • Eğer İş Kanunu’nun ilgili fıkralarında belirtilen hallerde işten ayrılma söz konusuysa,
  • Ve ödeme azami emekli ikramiyesi sınırını aşmıyorsa, tamamı gelir vergisinden istisna edilir.

Ancak sınırı aşan kısım, gelir vergisine tabi tutulmak zorundadır.

Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Kıdem tazminatının yalnızca kanuni sınırı aşmayan kısmı vergiden istisnadır.
  • İş akdi sona erdiğinde yapılan ödemelerin kıdem tazminatı niteliği taşıyıp taşımadığı titizlikle analiz edilmelidir.
  • Devralınan çalışanlara yapılan ödemelerde, önceki hizmet sürelerinin dahil edilip edilmediği net şekilde belgelenmelidir.
  • Aşan tutarlar için GVK 61. maddeye göre ücret sayılarak vergilendirme yapılmalıdır.

10 Soru 10 Cevap

1. İşveren değişirse kıdem tazminatı nasıl hesaplanır?
Toplam hizmet süresi, önceki ve sonraki işveren dönemleri dahil edilerek hesaplanır.

2. Devirden önceki hizmet süresi vergiden istisna mıdır?
Evet, işçinin tüm hizmet süresi üzerinden hesaplanan tazminatın belirli bir kısmı istisna kapsamına girer.

3. Hangi durumlarda kıdem tazminatı vergiden muaf olur?
İş Kanunu’nun belirlediği haklı işten ayrılma sebepleriyle kıdem tazminatı alınmışsa ve ödeme sınırı aşmıyorsa.

4. Vergiden muaf tutar neye göre belirlenir?
En yüksek devlet memuruna ödenen yıllık azami emekli ikramiyesi tutarına göre.

5. Sınırı aşan tazminat ne olur?
Aşan kısım ücret sayılır ve gelir vergisine tabi tutulur.

6. Devralınan personelin hakları devam eder mi?
Evet, işyeri devrinde işçilerin tüm hakları yeni işverene geçer.

7. Tazminat ödemesi hangi belgeyle yapılmalı?
İşten ayrılma bildirimi, hizmet süresi hesap dökümü ve bordro belgeleriyle yapılmalıdır.

8. Bu konu hangi kanunlara dayanır?
1475 sayılı İş Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve ilgili tebliğlere.

9. İstisna nasıl muhasebeleştirilir?
İstisna kısmı vergi dışı tutulur, kalan kısmı bordroda vergilendirilir.

10. İşyeri devrinde geçmiş kıdem borcunu kim öder?
Yasal olarak her iki işveren sorumlu olabilir, ancak ödeme yükümlülüğü devralan işverene geçer.

 


ÖRNEK ÖZELGE


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-120[25-2018/360]-E.336873 20.04.2020
Konu : Devralınan şirketin çalışanlarının hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanan kıdem tazminatlarının istisna olup olmadığı
İlgi : 15/03/2018 tarih ve 891776 sayılı özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 31/01/2018 tarihinde tüm aktif ve pasifiyle şirketinize devredilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin personelinin, İş Kanunundan ve iş sözleşmesinden doğan tüm hak ve alacaklarının şirketiniz yükümlülüğü altına alındığı belirtilerek, devir tarihi itibariyle şirketinizde çalışmaya başlayan personelden işten ayrılanlara ödenen kıdem tazminatlarının, … Ltd. Şti.’de çalıştıkları dönemlere isabet eden kısımlarının da Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesi uyarınca, gelir vergisinden istisna olup olmadığı hususunda bilgi talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

61 inci maddesinde,

“Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

7.”Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.”

25 inci maddesinde,

Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisinden müstesnadır.

7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);

b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra;  karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.);

hükümleri yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak 11/6/2018 tarihli ve 30448 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğin “Kıdem tazminatlarında istisna uygulaması” başlıklı 10 uncu maddesinde, “(3) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem tazminatına esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları istisna kapsamına girmekte olup hesaplanan bu tutarları aşan ilave ödemeler ise ücret kapsamında değerlendirilmek suretiyle vergilendirilecektir. Dolayısıyla, hizmet erbabının kıdem tazminatına esas ücretine göre hesaplanan ve en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşan ödemelerde ise en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi kadarlık kısmı istisnaya konu edilecek, aşan kısmı ise ücret olarak vergilendirilecektir.” açıklaması yer almaktadır.

Diğer taraftan, 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde,

Kıdem tazminatı: Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/07/1975 tarihinden, itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.

Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleri ile belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi ile 1475 sayılı Kanunun kıdem tazminatını düzenleyen 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmış, Kanunun Geçici 1 inci maddesinde, “Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.

Bu Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi ile onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıdaki hükümlerin incelenmesinden görüleceği üzere, 1475 sayılı Kanun uyarınca kıdem tazminatı, Kanunun 14 üncü maddesinde sayılan nedenlerle iş akdinin feshi hallerinde hak kazanılan bir tazminattır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirket çalışanlarına devir aldığınız şirkette geçen hizmet süreleri de dikkate alınarak hesaplanan ve 1475 Sayılı Kanununun 14 üncü maddesi kapsamında ödenen kıdem tazminatı tutarının, Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin  birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca, en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesini aşmayan kısmının gelir vergisinden istisna edilmesi, bu tutarı aşan kısmın ise gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.


BORDRO PROGRAMINDA KIDEM TAZMİNATI UYGULAMASI: DEVİR DURUMU

Temel Durum:

  • X A.Ş., 31.01.2023 tarihinde Y Ltd. Şti.’yi tüm aktif ve pasifiyle devralmıştır.
  • Ahmet Yılmaz isimli çalışan, 01.02.2015 tarihinde Y Ltd. Şti.’de işe başlamış ve devralma sonrası X A.Ş.’de çalışmaya devam etmiştir.
  • Ahmet Yılmaz, 01.03.2024 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrılmıştır.

1. Hizmet Süresinin Bordro Programına Doğru Girilmesi

Bordro Yazılımında İşlem:

Çalışanın işe giriş tarihi olarak 01.02.2015 girilmeli ya da varsa “toplam hizmet süresi” alanına önceki işyerindeki süresi manuel olarak tanımlanmalıdır.

  • “İşyeri değişikliği” olarak değil, “aynı hizmet akdinin devamı” şeklinde kaydedilmeli.
  • Bazı programlarda “eski işveren hizmet süresi” şeklinde özel alanlar bulunur — bu alanlar eksiksiz doldurulmalıdır.

2. Kıdem Tazminatı Hesaplama Ekranı

Program, toplam çalışma süresini esas alarak kıdem tazminatını aşağıdaki gibi hesaplamalıdır:

  • Toplam hizmet süresi: 9 yıl, 1 ay
  • Brüt ücret: 50.000 TL
  • 2024-Ocak-Haziran Kıdem tazminatı tavanı: 35.058,58 TL

Program, en yüksek devlet memuruna bir yıl için ödenecek azami emekli ikramiyesi tutarını (2024 için örneğin 35.058,58 TL kıdem tazminatı tavanı) aşan kısmı tespit etmeli ve sadece bu tutarı gelir vergisine tabi tutmalıdır.


3. İstisna Tutarın Vergisel Ayrıştırılması

-Bordro Programında Ayarlar:

  • “GVK 25/7 kapsamında kıdem tazminatı istisnası” seçeneği aktif olmalı.
  • Programda her yıl için geçerli olan azami kıdem tazminatı tavanı güncel olarak tanımlanmalı (çoğu yazılım bu verileri SGK veya Hazine ve Maliye Bakanlığı duyurularına göre otomatik çeker).

Örnek:

  • 2024/Ocak-Haziran arası tavan: 35.058,58 TL
  • İstisna tutar: 9 yıl, 1 ay= 3.316 Gün x (35.058,58/365 Gün) = 318.504,80 TL

4. Bordroda Vergi Hesaplaması

  • Gelir vergisi: 318.504,80 TL’lik kıdem tazminatı için gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır.
  • Damga vergisi: 318.504,80 TL’lik kıdem tazminatı için damga vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

5. Muhasebe Fişi Oluşturulması

Muhasebeleştirme için: (İşten ayrılan kişi idari personel ise)

Hesap Kodu Açıklama Borç Alacak
770 Kıdem Tazminat Gideri 318.504,80
335 Personele Borçlar 318.504,80

Bordro yazılımı bu fişi otomatik üretmeli, istisna ve vergiye tabi kısım ayrı ayrı raporlanabilmelidir.


6. Raporlama ve Denetim Notu

  • Kıdem tazminat bordrosunda “İşyeri devrinden kaynaklanan kıdem süresi dikkate alınmıştır” notu yer almasında fayda vardır.
  • Özellikle bağımsız denetim için, toplam kıdemin açıklamalı şekilde belgelendiği bir bordro detayı alınmalıdır.

SONUÇ

Bordro yazılımlarında doğru uygulama için:

  1. Toplam hizmet süresi doğru girilmeli.
  2. Kıdem tavanı güncel olmalı.
  3. İstisna ve vergiye tabi tutar ayrımı yapılmalı.
  4. Muhasebe kayıtları buna göre oluşturulmalı.

Eğer kullandığınız bordro programında bu ayrımlar manuel yapılıyorsa, muhasebe kayıtlarına elle müdahale etmeden önce mutlaka ilgili iç kontrol prosedürlerine başvurmalısınız.

 


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki Yazılar