Vergi uygulamalarında, basit usulde vergilendirilirken alınan araçların, gerçek usule geçildikten sonra nasıl değerlendirileceği sıkça karşılaşılan bir konudur. Özellikle araç alımı sırasında ödenen Katma Değer Vergisi (KDV) ile kalan amortisman paylarının indirimi hakkında tereddütler yaşanmaktadır. Bu yazıda, konuyu Vergi Usul Kanunu ve KDV Kanunu hükümleri çerçevesinde açıklıyoruz.
Gerçek Usule Geçişte Araçların Muhasebeleştirilmesi
Vergi Usul Kanunu’na göre, bir mükellef basit usulden gerçek usule geçtiğinde, daha önce almış olduğu sabit kıymet niteliğindeki araçların aktife alınması gerekmektedir. Bu aktife alma işlemi, Vergi Usul Kanunu’nun geçici 5. maddesi uyarınca şu şekilde yapılır:
- Araç maliyet bedeliyle ya da bu bedel bilinmiyorsa, alış tarihindeki rayiç bedelle değerlenerek aktife alınır.
- Basit usul döneminde araca ait olması gereken amortismanlar bu değerden düşülür.
- Kalan tutar, gerçek usuldeki dönemde amortismana tabi tutulur.
Eğer araç satılmışsa ve amortisman ayrılmadan elden çıkarılmışsa, satış bedeli ile maliyet bedeli arasındaki fark kar ya da zarar olarak kaydedilir. Satış öncesinde amortisman ayrılmadığı için kayıtlı değerden düşülebilecek bir tutar olmayacaktır.
Amortisman Ayrılmayan Kıymetlerde Vergisel Durum
Araç, amortisman ayrılmadan elden çıkarılmışsa, herhangi bir amortisman indirimi yapılamaz. Bu durumda maliyet bedeli, araca ödediğiniz fatura bedeli ile sınırlı olur. Amortismana tabi tutulmayan kıymetlerin elden çıkarılmasında, önceki dönemlerde ayrılmayan amortisman hakları da kaybolur.
KDV İndirimi Ne Zaman Mümkün?
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca, gerçek usule geçtikten sonra açılış envanterine dahil edilen mallar için fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV, indirim konusu yapılabilir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için;
- Araç binek otomobil olmamalıdır.
- Alış faturasında KDV açıkça yer almalıdır.
- Gerçek usule geçişin yapıldığı yıl içinde bu KDV’nin deftere kaydı yapılmalıdır.
- Daha önce bu KDV tutarı gider olarak kaydedildiyse, ilgili düzeltmeler yapılmalıdır.
Eğer bu şartlar sağlanıyorsa, geçmişte basit usulde alınan aracın KDV’si indirilebilir.
Araç Satışında KDV Uygulaması
Gerçek usulde vergilendirilen bir mükellef, geçmişte basit usulde alınmış bir aracı sattığında, bu satış KDV’ye tabidir. Satış genel hükümler kapsamında değerlendirilir ve KDV hesaplanması zorunludur.
Sonuç
Basit usulden gerçek usule geçiş sürecinde sabit kıymet niteliğindeki araçların hem muhasebesi hem de vergisel durumu dikkatle ele alınmalıdır. Araç alışında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için aracın gerçek usule geçişle birlikte envantere dahil edilmesi ve mevzuata uygun şekilde işlem yapılması gerekir. Ayrıca amortisman uygulamasında, geçmiş yıllar için ayrılmayan tutarların sonradan dikkate alınamayacağı unutulmamalıdır.
Konuyu özetleyen 10 soru ve 10 cevap:
1. Basit usulden gerçek usule geçen mükellef daha önce aldığı aracı nasıl muhasebeleştirir?
Gerçek usule geçişte, araç maliyet bedeli veya rayiç bedelle envantere alınır, daha önceki yıllara ait amortismanlar düşülerek kalan değer üzerinden amortisman uygulanır.
2. Araç satışında amortisman ayrılmamışsa bu nasıl değerlendirilir?
Amortisman ayrılmadan satılan araç için herhangi bir amortisman indirimi yapılamaz; satış karı doğrudan vergi matrahına dahil edilir.
3. Satışı yapılan sabit kıymetin amortismanı ayrılmamışsa satış kazancı nasıl hesaplanır?
Satış bedelinden maliyet bedeli (aktife alınan değer) çıkarılır, fark kar veya zarar olarak muhasebeleştirilir.
4. Gerçek usule geçtikten sonra aracın KDV’si indirilebilir mi?
Eğer araç binek otomobil değilse ve açılış envanterine dahil edilmişse, faturada gösterilen KDV indirim konusu yapılabilir. Daha önce gider yazılan KDV düzeltilmelidir.
5. KDV indirimi için hangi şartlar aranır?
Araç gerçek usul geçişiyle açılış kaydına alınmalı, binek otomobil olmamalı, alış faturası olmalı ve daha önce gider yazılan KDV düzeltilmelidir.
6. Gerçek usule geçildikten sonra yapılan araç satışı KDV’ye tabi midir?
Evet. Gerçek usulde vergilendirilen mükellefin araç satışı KDV’ye tabidir.
7. Basit usulde alınan aracın KDV’si daha sonra indirilemezse ne yapılır?
Bu durumda daha önce gider yazılmışsa KDV düzeltmesi yapılmalı, aksi halde indirim hakkı kullanılamaz.
8. Amortisman süresi nasıl hesaplanır?
Araç aktife alındığı yıldan itibaren Maliye Bakanlığı’nın belirlediği faydalı ömür ve oranlar üzerinden amortismana tabi tutulur.
9. Geçmişte ayrılmayan amortisman sonraki yıllarda ayrılabilir mi?
Hayır. Ayrılmayan amortismanlar geçmişe dönük olarak sonradan ayrılamaz, amortisman süresi uzatılamaz.
10. Binek otomobillerde KDV indirimi yapılabilir mi?
Hayır. Binek otomobillere ait KDV, kiralama veya işletme faaliyeti dışında kalan durumlarda indirilemez.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü |
||||
Sayı | : | 21152195-130-65302 | 27.09.2017 | |
Konu | : | Gerçek usule geçen mükellefe ait sabit kıymet niteliğindeki aracın KDV’si ile kalan amortisman payının indirimi. | ||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 14/10/2014 tarihinde başladığınız servis işletmeciliği faaliyetiniz nedeniyle basit usule tabi olduğunuz ancak, 2016/Ocak dönemi itibariyle gerçek usule geçtiğiniz belirtilerek basit usule tabi iken satın aldığınız ve gerçek usulde vergi mükellefi olduktan sonra satışını yaptığınız sabit kıymet niteliğindeki araca ait alım faturasında yer alan katma değer vergisi (KDV) ile kalan amortisman payının indirimi konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.
Vergi Usul Kanunu Uygulaması Yönünden:
“213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
– 313 üncü maddesinde, “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.”,
– 315 inci maddesinde, “Mükellefler amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlân edilecek oranların tespitinde iktisadî kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır.”,
– 320 nci maddesinde, “Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür.Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir.
Her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir.Amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz.”
-328 inci maddesinde “Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kaydederler. Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.”
– Geçici 5 inci maddesinde,”bu Kanunun mer’iyete girdiği tarihte veya müteakip yıllarda ticari, zirai veya mesleki kazançları dolayısıyla yeniden Gelir Vergisine girecek veya basit usulden gerçek usule geçecek olan mükellefler ile öteden beri faaliyete devam eden serbest meslek erbabının amortismana tabi iktisadi kıymetleri maliyet bedeli, maliyet bedeli bilinmiyorsa bizzat kendilerince alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile değerlenir. Şu kadar ki, bu kıymetlerin alış tarihleri ile mükellefiyete giriş veya gerçek usule geçiş tarihi arasındaki yıllara ait amortismanlar tutarı bu değerden düşülür ve bakiyesinin amortismanına devam olunur.”
hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, basit usulde gelir vergisi mükellefi iken 31/10/2014 tarihinde almış olduğunuz amortismana tabi iktisadi kıymetin gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyetine geçişi müteakiben, 213 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde belirtilen esaslar doğrultusunda aktife alınması, aktife alınan bu kıymetin satılması halinde ise 213 sayılı Kanunun 328 inci maddesi uyarınca satış nedeniyle alınan bedel ile bu kıymetin envanter defterinde kayıtlı değeri arasındaki farkın kar ve zarar hesabına intikal ettirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu kıymet amortisman ayrılmadan satılmış olduğundan, bu itibarla kayıtlı değerden düşülebilecek bir bedel bulunmayacak ve satılan kıymetin maliyet bedeli aktife alış bedeli ile eşit olacaktır.
Ayrıca elden çıkarılmış ve aktifte yer almayan bir kıymet için amortisman ayrılamayacağı tabiidir.
KDV Uygulaması Yönünden:
3065 sayılı KDV Kanununun;
– 17/4-a maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin vergiden istisna olduğu,
– 29/1-c maddesinde, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirebilecekleri, 29/3 üncü maddesinde, indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,
– 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim konusu yapılamayacağı
hükme bağlanmıştır.
Buna göre, firmanızın basit usulde vergilendirildiği dönemde iktisap ettiği aracın (binek otomobilleri hariç) gerçek usule geçildikten sonra açılış kaydında yer alması halinde bu aracın alış faturasında gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak, söz konusu araca ilişkin olarak yüklendiğiniz KDV’nin daha önce gider olarak kaydedilmiş olması halinde bu tutar için gerekli düzeltmenin yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, söz konusu aracın gerçek usulde vergilendirmeye geçildikten sonra satışı genel hükümlere göre KDV ye tabi olacaktır.
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.