Bankacılık ve finans sektöründe zaman zaman müşterilere, hatalı işlem ya da itiraz sonucu kısmen ya da tamamen iade edilen gelirler ve bu gelirlere isabet eden BSMV (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi) tutarları gündeme gelir. Bu tür iadelerin kurumlar vergisi matrahı ve muhasebeleştirme sürecinde nasıl değerlendirileceği, bankalar ve mali müşavirler açısından önemli bir konudur.
BSMV’nin Vergisel Dayanağı
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’na göre, bankaların lehe kalan tüm nakdi gelirleri BSMV’ye tabidir. Burada kritik unsur, bir muamele neticesinde banka lehine bir paranın doğmasıdır. Ancak, bu gelirin daha sonra müşteriye iade edilmesi, her zaman BSMV’nin iade edilmesini gerektirmez.
Yalnızca vergi hatasına dayanan, yani fazla tahsilat, yanlış faiz uygulaması gibi durumlarda iade mümkündür. 2000/1 No.lu BSMV İç Genelgesi bu konuda açık bir çerçeve sunmaktadır. Vergi dairesinin de bu hatayı tespit etmesi şarttır.
İade Edilen Gelirlerin Kurum Kazancına Etkisi
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, kurumlar vergisi safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Bu kazanç belirlenirken 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanca ilişkin hükümleri uygulanır.
Dolayısıyla, müşterilere iade edilen ve daha önce gelir olarak kaydedilmiş tutarlar, iade edildikleri dönemde gider olarak yazılabilir. Ancak bu işlemin muhakkak belgeyle tevsik edilmesi gerekir.
Önemli bir detay ise şudur: Bu iadeye konu BSMV tutarları gider yazılamaz. BSMV, vergilendirmenin yapıldığı dönemde tahakkuk etmiş bir yükümlülüktür ve sonradan doğrudan gider olarak dikkate alınamaz.
Muhasebeleştirme Açısından Dikkat Edilecekler
- Gelir iadeleri, iadeye ilişkin yazılı talep ve müşteri hesap hareketleri ile tevsik edilmelidir.
- İade edilen tutar gelirden çıkarılmalı, yeni gelir hesaplamalarında dikkate alınmalıdır.
- BSMV’nin iadesi için vergi hatasının tespiti ve ilgili vergi dairesinden düzeltme onayı alınmalıdır.
- Düzeltmeye tabi olmayan BSMV tutarları doğrudan gider yazılamaz.
Uygulamada Karşılaşılan Sorular
Finans ve denetim dünyasında bu konu sıkça gündeme gelir. “BSMV iade edilir mi?”, “Gelir iadesi gider yazılır mı?”, “İade edilen faiz vergiden düşülür mü?” gibi sorular, özellikle vergi beyannamesi dönemlerinde çokça aratılır.
Bu blog yazısı, tüm bu sorulara kaynak teşkil edecek şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verdiği özelgeye dayanmaktadır.
10 Soru 10 Cevap: Gelir ve BSMV İadesi
- Gelir iadesi nedir?
Müşteriye, hatalı işlem ya da itiraz sonucu fazla tahsil edilen tutarın geri ödenmesidir. - İade edilen gelir kurum kazancından indirilebilir mi?
Evet, iade edildiği dönemde gider olarak yazılabilir. - BSMV hangi durumlarda iade edilir?
Yalnızca vergi hatası varsa ve vergi dairesi bunu tespit ederse. - BSMV iadesi için ne gerekir?
Düzeltme talebi ve vergi dairesinin onayı gerekir. - İade edilen BSMV gider yazılabilir mi?
Hayır, doğrudan gider olarak yazılamaz. - Hatalı faiz uygulaması sonrası iade mümkün mü?
Evet, bu durum vergi hatası sayılır. - İade işlemleri muhasebeye nasıl yansır?
Gelirden düşülür ve iade tutarı ilgili dönemde gider yazılır. - İade edilen gelirler KDV’ye tabi mi?
Konu BSMV ile ilgili olup, KDV’ye tabi değildir. - BSMV matrahı iade sonrası değişir mi?
Hayır, sonradan iade edilse bile matrah geriye dönük değişmez. - Vergi dairesi iade talebini reddederse ne olur?
BSMV gider yazılamaz ve düzeltme yapılamaz.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü |
||||
Sayı | : | 64597866-125[6-2015]-139 | 21/08/2013 | |
Konu | : | Müşterilere kısmen veya tamamen iade edilen gelir ve BSMV bedelinin kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı. | ||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Bankanızın müşterilerinden tahsil ettiği faiz ve diğer gelirlerden hatalı olarak fazla alınmış olan veya müşterilerin itirazı vb. nedenlerle kısmen veya tamamem iade edilmesi gereken gelirlere isabet eden BSMV tutarlarının da iade edildiği belirtilerek, söz konusu tutarların kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
1- Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Yönünden
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinde, Banka ve sigorta şirketlerinin 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükme göre, banka ve sigorta muameleleri vergisinde vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi için bir muamele yapılması ve bu muamele sonucunda lehe nakden veya hesaben para kalması gerekmektedir.
Banka ve sigorta muameleleri vergisi yapılan muamelelere dayandığından, alınan veya tahakkuk ettirilen paralar üzerinde, sonradan yapılan değişikliklerin, kanunda aksine bir hüküm bulunmadığından iadesi veya matrahın değişmesi veya verginin mahsubu yönünde bir etkisi bulunmamaktadır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde; vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır.
Ayrıca, konuya ilişkin 10/2/2000 tarihli ve 2000/1 sıra no.lu Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi İç Genelgesinde, “….. beyan edilerek ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile ilgili olarak bankalarca müşteri lehine faiz indirimine gidilmesi veya yanlışlıkla fazla uygulanan faiz oranının indirilmesi gibi nedenlerle daha önce ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisinin düzeltilmesine yönelik bankalarca talepte bulunulması ve bu hususun idarece tespiti halinde, daha önce beyan edilerek ödenen vergilerin düzeltme hükümleri çerçevesinde düzeltilerek iade edilmesi uygun görülmüştür.” açıklamasına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre; müşteri lehine faiz indirimine gidilmesi veya yanlışlıkla fazla uygulanan faiz oranının indirilmesi gibi nedenlerle ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisinin düzeltilmesine yönelik bankanız tarafından talepte bulunulması ve bu hususun ilgili vergi dairesi müdürlüğünce de tespit edilmesi halinde, söz konusu vergilerin düzeltme hükümleri çerçevesinde iade edilmesi mümkündür.
Ancak, düzeltme talebinizin Vergi Usul Kanununun 116 ncı ve müteakip maddelerinde yer alan hatalar ile anılan iç genelge kapsamına girmemesi durumunda düzeltme işleminin yapılamayacağı tabiidir.
2- Kurumlar Vergisi Yönünden
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesi için indirilecek giderlerin neler olduğu sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Ayrıca, ticari kazançta elde etme tahakkuk esasına bağlandığından, gelir veya gider unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancında dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre, müşterilerinizden tahsil edilerek daha önce gelir yazılan, ancak, hatalı olarak fazla alınması veya müşterilerin itirazı vb. nedenlerle kısmen veya tamamen iade ettiğiniz faiz ve diğer gelirlerin, tevsik edilmesi şartıyla müşterilere iade edildiği dönemin gideri olarak dikkate alınması mümkündür.
İade edilen gelirlere isabet eden BSMV tutarlarının ise gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
…
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.