Dernekler, vakıflar ve benzeri tüzel yapılar uygulamada isteğe bağlı veya zorunluluk nedeniyle bilanço usulüne göre defter tutsa dahi, her zaman vergi mevzuatı kapsamında mükellef olmayabilir. Bu durum; özellikle aktiflerinde yer alan taşınır ve taşınmaz mallar için amortisman ayrılıp ayrılmayacağı, ilk iktisapta doğrudan giderleştirmenin mümkün olup olmadığı ve iktisadi işletme doğması halinde ne gibi yükümlülüklerin başlayacağı konularını önemli hale getirmektedir.
Bu yazıda Gelir İdaresi Başkanlığının 23.05.2018 tarihli özelgesine de dayanakla, uygulamada dernek yöneticileri ve meslek profesyonellerinin en çok tereddüt ettiği noktalar açıklanmaktadır.
Dernekler Vergi Mükellefi mi? Amortisman Zorunluluğu Mükellefiyete Bağlıdır
Vergi Usul Kanunu hükümleri —defter tutma, kayıt düzeni, değerleme, amortisman gibi— sadece vergi mükelleflerine yöneliktir.
Özelgede açıkça belirtildiği üzere:
- İktisadi işletmesi olmayan derneklerin vergi mevzuatına göre defter tutma ve amortisman ayırma zorunluluğu yoktur.
- Buna karşılık, gelir vergisi stopajı yönünden (örneğin ücret stopajı) mükellefiyetin bulunması, tek başına amortisman yükümlülüğü doğurmaz.
Amortisman Uygulaması Vergi Açısından İhtiyaridir
Vergi Usul Kanunu’nda amortisman uygulaması teknik olarak mükelleflere tanınmış bir hak olup, “zorunlu” bir yükümlülük değildir.
Bu nedenle:
- Dernek vergi mükellefi değilse —amortisman ayırmak zorunda değildir, ayırsa da bu vergi sonuç doğurmaz.
- Dernek vergi mükellefi olmasa dahi isterse muhasebe politikası gereği amortisman ayırabilir; bu tercih özel hukuk alanına ilişkindir, VUK yönünden zorunlu değildir.
Harcamaların Doğrudan Giderleştirilmesi Mümkün mü?
Derneğin iktisadi işletmesi yoksa ve vergi mükellefiyetine tabi değilse, amortisman ayırmak ya da ilk yıl giderleştirmek bütünüyle Dernekler Kanunu ve ikincil mevzuat çerçevesine göre belirlenmelidir. Bu durumda VUK hükümleri emredici değildir.
İktisadi İşletme Doğarsa Kurallar Değişir
Derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluştuğu anda tablo değişir. Bu tarihten itibaren:
- Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanmaya başlar,
- Amortisman, belge düzeni, defter tutma, değerleme, beyanname verme gibi yükümlülükler devreye girer,
- Bu nedenle dernek yöneticilerinin iktisadi işletme doğuran işlemleri (kantin, kurs, otopark, yayın satışı vb.) vergi hukuku yönüyle doğru sınıflandırması kritik önemdedir.
Sonuç: Derneğin Statüsü Vergisel Yükümlülüğü Belirler
Dernek gelir vergisi veya kurumlar vergisi mükellefiyeti doğurmadıkça, VUK hükümlerine tabi olmadığı için amortisman ayırma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak iktisadi işletme doğması halinde durum değişmekte, tam vergi rejimi devreye girmektedir.
10 Soru — 10 Cevap (SEO Arama Terimleri İçerir)
Soru | Cevap |
---|---|
Dernekler amortisman ayırmak zorunda mı? | İktisadi işletmesi olmayan dernekler VUK kapsamında amortisman ayırmak zorunda değildir. |
Dernek aktifindeki taşınmaz için amortisman nasıl uygulanır? | Vergi mükellefiyeti yoksa amortisman uygulaması zorunlu değildir; dernek kendi iç mevzuatına göre hareket eder. |
İktisadi işletme dernek için ne zaman doğar? | Derneğin gelir getirici ticari faaliyet yapması halinde iktisadi işletme doğar ve vergi yükümlülükleri başlar. |
Dernek stopaj mükellefi ise amortisman zorunlu mu? | Hayır. Stopaj mükellefiyeti tek başına amortisman zorunluluğu doğurmaz. |
Derneklerde ilk iktisapta doğrudan gider yazılabilir mi? | Vergi mükellefiyeti yoksa Dernekler Kanunu hükümlerine göre giderleştirme yapılabilir. |
Vergi Usul Kanunu dernekler için bağlayıcı mı? | Yalnızca vergi mükellefiyeti bulunan dernekler için bağlayıcıdır. |
Dernek bilanço usulüne göre defter tutuyorsa amortisman gerekir mi? | Bilanço usulü tek başına amortisman yükümlülüğü doğurmaz; esas olan vergi mükellefiyetidir. |
Dernek iktisadi işletme açarsa amortisman nasıl uygulanır? | Bu durumda VUK hükümleri devreye girer ve amortisman ayrılması vergi hukuku hükümlerine göre yapılır. |
Amortisman ayırmak ihtiyari midir? | VUK kapsamındaki mükellefler için amortisman uygulaması bir haktır, zorunluluk değildir; ancak vergiye etkisi olduğundan fiilen uygulanır. |
Gelir İdaresi Başkanlığı özelgesinin bağlayıcılığı var mı? | Kendi başvuran mükellef bakımından bağlayıcıdır; emsal niteliğinde açıklayıcıdır. |
ÖRNEK ÖZELGE
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 27575268-105[172-2018-147]-E.204805 | 23.05.2018 | ||
Konu | : | Bilanço usulüne göre defter tutan derneğin aktifinde yer alan taşınır ve taşınmaz mallar için amortisman ayırması hk. | |||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kamu yararını teşkil eden bir faaliyeti bulunmayan Derneğinizin herhangi bir iktisadi işletmesinin olmadığı ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmadığı ve defter kayıtlarınızın bilanço usulüne göre tutulduğu belirtilerek, aktifinizde bulunan taşınır ve taşınmaz mallar için amortisman ayrılıp ayrılmayacağı ve bilanço kalemleri yerine direkt gelir tablosu kalemlerini kullanıp ilk iktisapta giderleştirmenin mümkün olup olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü ve müteakip maddelerinde mükelleflerin ödevleri hükme bağlanmıştır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, Vergi Usul Kanununda vergi mükelleflerinin tutması gereken defterler, düzenleyeceği belgeler, kayıtlarının tevsiki ile değerleme esaslarına ait hükümler yer almaktadır.
Ancak, e-VDO kayıtlarında yapılan sorgulamada; … Derneği olarak … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı olduğunuz ve (0003) vergi koduyla stopaj yönünden mükellefiyetinizin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, herhangi bir iktisadi işletmesi olmayan ve tüzel kişiliği itibariyle gelir vergisi stopajı dışında mükellefiyeti bulunmayan Derneğinizin, vergi mevzuatı kapsamında defter tutma ve amortisman ayırma zorunluluğu bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu bakımından mükelleflerin amortisman uygulamasından faydalanmaları da ihtiyari nitelikte bulunmaktadır.
Buna göre, Derneğinizin dilekçenizde belirtilen konuda vergi mevzuatı dışındaki uygulamalara ilişkin 4/11/2004 tarihli 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile ilgili ikincil mevzuat düzenlemelerine göre hareket etmesi gerekmektedir.
Ancak, Derneğinize bağlı bir iktisadi işletme oluşması halinde Vergi Usul Kanununda belirtilen tüm vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.