İşverenlerin, çalışanlarına sunduğu lojman gibi ayni menfaatler, özellikle bordro düzeni ve vergisel uygulamalar açısından sık sorulan konular arasında yer alıyor. Bu yazıda, bir şirketin çalışanı için kiraladığı ve lojman olarak tahsis ettiği daireye ilişkin kira giderinin nasıl muhasebeleştirileceği ve hangi vergisel yükümlülüklere tabi olduğu detaylı şekilde açıklanmıştır.
Konuya Giriş: Lojman Gideri Nasıl Değerlendirilir?
Çalışanına konut tahsis eden şirket, bu konutu doğrudan satın alabileceği gibi bir gerçek veya tüzel kişiden kiralayarak da sağlayabilir. Önemli olan, bu konutun şirket müştemilatı dışında olması ve çalışana tahsis edilmiş olmasıdır.
Bu durumda yapılan kira ödemesi, çalışan lehine bir menfaat doğurur ve bu menfaat ücret olarak değerlendirilir.
Ücret Sayılan Menfaat Ne Demek?
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca, çalışana nakden veya aynen sağlanan ve para ile temsil edilebilen tüm menfaatler ücret kapsamındadır. Dolayısıyla işverenin ödediği lojman kirası da çalışana sağlanan bir menfaat olarak değerlendirilir.
Vergi Uygulaması: Lojman Kirası Bordroya Dahil Edilir mi?
Evet. Şirketin çalışanı için kiraladığı lojmanın kirası, brütleştirilerek ücret bordrosuna dahil edilmelidir. Bu işlemle birlikte:
- Gelir vergisi stopajı (GVK 94. madde),
- SGK prim yükümlülüğü (şarta bağlı olarak),
- Damga vergisi,
uygulanabilir hâle gelir.
Gider Yazımı: Ne Şekilde Muhasebeleştirilir?
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur:
- Kira bedeli, ücret bordrosuna dahil edilerek gider yazılır.
- Ayrıca bir “kira gideri” olarak tekrar yazılamaz.
Yani, kira tutarı doğrudan ücret giderine dönüştüğü için, hem ücret hem kira gideri olarak çifte gider yazımı yapılamaz.
KDV ve Tevkifat Yükümlülüğü
Gerçek kişiden yapılan kira ödemeleri için şirketin:
- Stopaj yapması,
- Kira ödemesini brüt tutar üzerinden muhasebeleştirmesi,
- Kira sözleşmesine ilişkin Damga Vergisi yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir.
Sonuç
Şirketin çalışanına lojman tahsis etmesi halinde:
- Kira tutarı ücret sayılır,
- Brütleştirilerek bordroya dahil edilir,
- Gelir vergisi ve SGK yükümlülükleri dikkate alınır,
- Yalnızca ücret gideri olarak beyan edilir, ayrıca kira gideri yazılamaz.
Bu uygulama, hem bordro düzeninin doğru işlemesi hem de kurum kazancının doğru tespiti açısından önemlidir.
10 Soru – 10 Cevap
1. Şirket çalışanına lojman tahsis ederse bu ücret midir?
Evet, ayni menfaat olarak ücret sayılır.
2. Lojman kira bedeli gider olarak yazılabilir mi?
Evet, ancak yalnızca ücret olarak gider yazılabilir.
3. Hem kira hem ücret gideri yazılabilir mi?
Hayır, mükerrer gider yazımı yapılamaz.
4. Kira bordroya nasıl dahil edilir?
Brütleştirilerek ücret bordrosuna yansıtılır.
5. Gelir vergisi kesintisi yapılır mı?
Evet, GVK 94. maddeye göre tevkifat yapılır.
6. Damga vergisi uygulanır mı?
Kira sözleşmesi için evet.
7. Kira ödemesi SGK primine tabi mi?
Duruma göre SGK kapsamında değerlendirilebilir.
8. Kira gerçek kişiden olursa ne olur?
Stopaj ve kira bildirimi yapılmalıdır.
9. Vergi incelemelerinde sorun olur mu?
Bordroya dahil edilmezse sorun yaşanabilir.
10. Uygulama tüm firmalar için geçerli mi?
Evet, tüm kurumlar bu usule uymalıdır.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 62030549-120[94-2020/10]-E.978841 | 30.12.2020 | |
Konu | : | Şirkette çalışan personel için kiralanan lojman nedeniyle ödenen tutarların giderleştirilmesi. | ||
İlgide kayıtlı özelge talep formunu incelenmesi neticesinde; …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizde çalışan personel için şirket müştemilatı dışında gerçek kişiden bir daire kiralandığı, kiralanan gayrimenkulün kirasının tevkifat yapılarak ödendiği, ayrıca söz konusu kira ödemesinin personele ödenecek ücrete ekleneceği belirtilerek söz konusu ödemelerin gider kaydının nasıl yapılacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinin birinci fıkrasında da,
“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tesbit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Buna göre, kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun 94 üncü maddesinde, tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği belirtilmiştir.
Buna göre, giderleri karşılanmak suretiyle şirket tarafından kiralanan ve personele lojman olarak tahsis edilen konutların, personele sağlanan menfaat olarak ücret kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, gayrimenkul için ödenen kira tutarı ile sağlanan menfaatlerin brütleştirilerek bordroya dahil edilmesi ve bu tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca vergi tevkifatı yapılması gerekmekte olup söz konusu tutarın da anılan Kanunun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, şirketinizce kiralanan ve personele lojman olarak tahsis edilen konutlar, personele sağlanan menfaat olarak ücret kapsamında değerlendirildiğinden ve söz konusu konutlara ilişkin kira bedelleri kurum kazancının tespitinde ücret gideri olarak dikkate alınacağından kira gideri olarak ayrıca dikkate alınmasının mümkün olmayacağı tabiidir.
…
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.